Yaygın yanılgının aksine, blok zinciri ve Bitcoin aynı şeyler değildir. Blok zinciri ve kripto para, spor ve basketbol gibidir – kripto güçlü bir teknolojinin çoklu olası varyasyonlarından sadece bir tanesidir.
Bugün, blok zincirinin tarihini, tasarlandığı andan günümüz uygulamalarına gelen sürece kadar daha derinlemesine araştırmak istiyoruz.
Blok Zincirinin Başlangıcı: Bitcoin
Birçok insan blok zincirinin Satoshi Nakamoto ile başladığına inanmaktadır ancak bu tam anlamıyla doğru değildir. 1991 yılında bir bilim insanı olan Stuart Haber ve bir kriptograf olan W. Scott Stornetta, kriptografik olarak blok zincirleri formunda korunan değiştirilemez bir veritabanı geliştirmeye başladılar. Bir yıl sonra Merkle ağaçlarını entegre ederek sistemlerini mükemmelleştirdiler.
Yaklaşık yirmi yıl sonra, 2009 yılında, Bitcoin'in gizemli babası Satoshi Nakamoto, ünlü tanıtım belgesi Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Nakit Sistemi'ni piyasaya sürdü. Makalede, para transfer işlemlerini kolaylaştıran merkezi olmayan bir dijital sistemi anlattı. Bir ağda var olan dijital olarak dağıtılmış, merkezi olmayan, halka açık bir kayıt defterini blok zinciri olarak adlandırıldı. Merkezi olmamasının dışında temel özellikleri arasında değiştirilemezlik ve şeffaflık yer almaktaydı.
Daha sonra Satoshi Nakamoto ortadan kayboldu ve çekirdek geliştiricilerden oluşan bir ekip projeyi devraldı. İlk blok zinciri uygulaması olan Bitcoin, kripto para biriminin fiyatının dalgalanmaya başlamasıyla popülerlik kazanmıştı. Ve bu esnada, daha başkaca bir takım blok zinciri tabanlı ağlar ortaya çıktı.
Blok Zinciri Geliştirme: Ethereum
Bitcoin, akıllıca geliştirilmiş tasarımına rağmen, kusursuz olmaktan oldukça uzaktı. Bir ağın büyük miktarda veriyi hızlı bir şekilde yönetme konusundaki sınırlı yeteneği diyebileceğimiz ölçeklenebilirlik sorunu, ölçeklendirme çözümlerinin ve daha hızlı ağların geliştirilmesinin önünü açtı. Aynı zamanda daha esnek eşler arası ağlar ortaya çıkmaya başladı.
Zamanında, Bitcoin geliştiricilerinden biri olan Vitalik Buterin, yeni ve daha işlevsel bir blok zinciri fikrini ortaya attı. 2013 yılında, akıllı sözleşmeleri ve merkezi olmayan uygulamaları destekleyen bir blok zinciri platformu olan Ethereum üzerinde çalışmaya başladı.
2014 yılında Buterin ve Ethereum'un arkasındaki ekip halka açık bir biçimde Ethereum tokenlerinin satıldığı bir sermaye yaratma kampanyası başlattı. Yalnızca 18 milyon dolardan fazla toplamayı başarmakla kalmayıp, aynı zamanda sayısız dolandırıcılık ve birkaç iyi blok zinciri projesi doğuran kötü şöhretli ICO hareketinin de önünü açtılar.
Bugün, Ethereum büyük bir geliştirici topluluğu tarafından desteklenmektedir. Hali hazırda sayısız DeFi platformuna güç vererek blok zinciri teknolojisinin en başarılı uygulamasına dönüşmüştür. Ağ şimdilerde, Proof of Stake yönteminin sürdürülemez Proof of Stake mutabakat algoritmasının yerini alacağı yeni bir aşamaya geçmekte.
Blok Zincirinin Bugünü
Ethereum ve Bitcoin dışında, bir dizi proje, ister hızlı sınır ötesi işlemler, ister zincir tedariki ya da dijital aktif varlık sahipliği olsun, çeşitli amaçlar için blok zinciri teknolojisini aktif olarak kullanmaktadır.
Kripto para dünyasındaki, Monero, Zcash ve Dash gibi sözümona gizlilik coinleri platformları, nihai güvenlik ve ölçeklenebilirlik sorunlarını da ele almaktadır. Başka bir güncel trend olan blok zinciri tabanlı NFT'ler, bir sanat eseri, dijital içerik ve hatta arazi gibi benzersiz aktif varlıkları temsil edecek şekilde tasarlanmışlardır.
Finansal sistemdeki aracıları devre dışı bırakmak için blok zincirinden esinlenen bir DeFi uygulaması katmanı ortaya çıkmıştır. Çok sayıdaki merkezi olmayan borsa, stabil coinler, borç verme platformları ve tahmin piyasaları kişisel finansmanı yeniden keşfetmek ve geleneksel bankacılık modeline meydan okumaktadır.
Bu esnada, artan sayıda banka da ödemeleri işlemek, dijital para birimleri basmak ve uluslararası para transferlerinin hızını artırırken maliyetleri düşürmek için blok zinciri teknolojisinden istifade etmektedir.
Bununla birlikte blok zincirinin kullanım senaryoları kripto para ve finansın çok ötelerine geçmektedir. Teknolojinin evrimi bizleri ilginç bir dönüm noktasına getirdi: en önde gelen küresel şirketler, iç verimliliği artıran çeşitli iş uygulamalarında blok zinciri teknolojisinden yararlanmaya başladı. Microsoft, İntel, Walmart ve diğer pek çoğu gibi işletmeler, genellikle herkese açık blok zincirlerine benzeyen ancak yalnızca bu kuruluşlar içinde erişilebilir olan kendi blok zinciri çözümlerini geliştirmekteler.
Sağlık hizmetleri, birlikte çalışabilirlik ve sağlık tesisleri arasında hasta bilgilerinin zahmetsiz ama gizli transferini sağlayarak blok zincirinin sunduğu çözümlerden büyük ölçüde istifade eden başka bir sektördür.
Blok zinciri ayrıca yeni internetin de bel kemiği haline gelmiştir. Web3, veri yapılarını iyileştirmek, yeni bir yönetişim katmanı eklemek ve insanların aracıları devre dışı bırakarak çevrimiçi olarak mutabakatlara varmalarına olanak sağlamak için bu teknolojiyi kullanmaktadır.
Sözün Özü
Genel olarak Bitcoin ve kripto para birimleri blok zinciri için ilk kullanım alanlarıydı, ancak artık bu teknolojinin diğer birçok iş kolunda da nasıl benimsendiğini görebiliyoruz. İlerideki gelişmelerin bizi nereye getireceğini söyleyebilmek için henüz çok erken, ancak şüpheye mahal yoktur ki bu olumlu bir değişim olacaktır. Kesin olan bir şey var ki o da şu an gelişmekte olan teknoloji platformlarının coin ve tokenlerine yatırım yapmak için mükemmel bir zaman.
T-rex, gelecek vadeden blok zinciri tabanlı projeler tarafından basılan birçok coin ve tokene erişim sunmakta. Bu dijital aktif varlıklar, sektör uzmanlarından oluşan ekip tarafından dikkatlice seçilmekte olup dolandırıcılık projelerini hariç tutmak için titiz bir KYC prosedüründen geçirilmektedir. İster bitcoin satın almayı isterse de daha az bilinen bir şey biriktirmeyi düşünün, T-rex mobil uygulaması bunun için en kolay yol olacaktır.